Liberty Media Formula 1 takvimini zenginleştirmeyi ve büyütmeyi hayal ederken yarış takvimi de bazı yarışların eklenmesi, bazılarının da düşmesiyle birlikte küçük çaplı evrimler geçiriyor.
Bernie Ecclestone’ın ayrılmasından (sepet) sonra takımlardan istenen yarış ücretlerinde düşüşlere gidilmeye başlanması Formula 1 için ilginç bir dönüm noktası oldu ve pek çok pist F1 için kapıda beklerken, mevcut pistler ise sözleşmelerini yenilemek ve daha az ödeme yapma peşinde.
Peki yarış takviminde bulunan her pist mükemmel mi? Eklenmesi arzu edilen pistler hangileri?
Bu konuda Twitter hesabım üzerinden küçük bir anket başlattım ve oylamaya 450’den fazla kişi katıldı. Sizlerin seçtiklerine göre bir yarış takvimi oluşturmaya çalışalım.
Öncelikle mevcut pistleri klasik pistler ve cadde pistleri olarak ayırdım ve genelde dörderli gruplarla oylamaya sundum.
Silverstone ve Monza’nın en sevilenlerden biri olmasına şaşırmamak gerek. Motorsporları dünyasının en eski pistleri Formula 1’in demirbaşı olarak kalmalı. Sezon açılışı olan ve çok fazla geçişe sahne olmayan Albert Park ise sevilmeyenler listesine dahil olmuş. Gitsin.
Bu dörtlü arasında Suzuka’nın başı çekmesine şaşırmamak gerekiyor, ilginç olan ise Barselona gibi klasik bir pistin sonuncu olması. Çin ve Hungaroring görece daha fazla oy almış. Ancak yine de Barselona’nın oy miktarı da yerlerde değil, takvimimizde boşluk varsa koyarız, yoksa gider.
Spa-Francorchamps denince akan sular (Eau Rouge?) durur. Bunda şüphe yok. Ancak Red Bull Ring (veya benim gibi eskilerin aklında kalan haliyle Spielberg veya A1 Ring) pistinin bu kadar az oy almasına şaşırdım. Sünnet edildikten sonra sıradanlaşan Hockenheim ise görece daha fazla oy almış. Hockenheim’ı takvime alacağız, Red Bull Ring’e yer kalır mı, bilmiyoruz.
Bu üç pisti diğerlerinden ayırmak istemiştim. Meksika veya COTA’nın büyük farkla öne çıkacağını öngörüyordum, ancak tercihler farklı yönde olmuşa benziyor. Bu kadar denk oy alan pistleri takvimden çıkaramayız.
Gelelim son klasiklere. Interlagos en sevdiğim pistlerden biri ve belli ki insanlar da bayılıyor. Bahreyn de zaman zaman ilginç yarışlara sahne olsa da, Brezilya’daki efsane pistin yerini dolduramaz. Paul Ricard mı? Zaten onu neden yazmışım ki… Kırmızı ve mavi çizgileriyle pilotların bile aklını karıştıran, izlerken bizi hipnotize eden bir yer. Gitsin.
Ben cadde pisti sevmiyorum, onları klostrofobik buluyorum. Ama Monako’nun yeri de bir başkadır. Bakü ise en klostrofobik yerlerden biri gibi görünse de, harika yarışlara sahne oluyor ve belli ki kalmayı hak ediyor. Aslında Singapur da fena değil, ancak Sochi ile birlikte kesinlikle gitmeli.
Bu sorunun cevabı elbette net. Anketi düzenleyen olarak oy hakkım yoktu, ancak olsaydı insanların zaten İstanbul Park’ı oylayacağını bildiğimden oyumu Sepang’a kullanırdım. Herman Tilke’nin yaptığı en iyi pist burası olmalı. İlginç şekilde Magny-Cours’a ilgi az olmuş, ya bilinmiyor, ya da sahne olduğu sıkıcı yarışlar etkili oldu. Imola da listeye girebilir.
Güney Afrika’yı kaç kişi hatırlıyor? İlginç pistlerden biriydi. Nürburgring ve Indianapolis ise heyecan verici olabilecek pistlerden. Jerez’i çok hatırlayan yok, takvimde en son 1997’de yer almış olmalı. O da özel bir yarıştı.
Gelelim son anketimize. Ne kadar çok yarış, o kadar iyi, değil mi? Kaliteli yarışlar olduğu sürece sayı önemli değil, ancak peş peşe yarışların olmaması gerektiğini düşünüyorum. Formula 1 dışında bir hayatımız da olmalı. İkişer haftalık aralarla birlikte zaten 20-21 yarış rahat rahat mümkün olabiliyor. Yeni takvimimizi oluştururken ise üçüncü ve dördüncü şıkları ayrı ayrı ele alabiliriz.
Hayali 2019 Formula1 takvimi
# | Yarış | Yer |
---|---|---|
1 | Bahreyn Grand Prix | Bahreyn |
2 | Çin Grand Prix | Shanghai |
3 | Azerbaycan Grand Prix | Bakü |
4 | San Marino Grand Prix | Imola |
5 | İspanya Grand Prix | Barselona |
6 | Monako Grand Prix | Monte Carlo |
7 | Kanada Grand Prix | Montreal |
8 | Indianapolis Grand Prix | Indianapolis |
9 | Avusturya Grand Prix | Red Bull Ring |
10 | İngiltere Grand Prix | Silverstone |
11 | Almanya Grand Prix | Hockenheim |
12 | Macaristan Grand Prix | Budapeşte |
13 | Belçika Grand Prix | Spa-Francorchamps |
14 | İtalya Grand Prix | Monza |
15 | Türkiye Grand Prix | İstanbul Park |
16 | Avrupa Grand Prix | Nürburgring |
17 | Japonya Grand Prix | Suzuka |
18 | Meksika Grand Prix | Mexico City |
19 | Amerika Grand Prix | Austin |
20 | Brezilya Grand Prix | Sao Paulo |
21 | Abu Dabi Grand Prix | Yas Marina |
Yarış takvimimiz böyle oluşuyor denebilir. Elbette bu tamamen bir hayalden ibaret. Mevcut 21 yarışlık takvimi bozmadan oldukça iyi yarışlara sahip bir takvim elde etmek mümkün. Önemli olan sayı değil, kalite.
Avustralya GP, Rusya GP ve Singapur GP’yi eledik. Yerine ise Türkiye GP, San Marino GP ve Avrupa GP geri döndü.
Daha fazla ne eklenebilir?
# | Yarış | Yer |
---|---|---|
22 | Güney Afrika Grand Prix | Kyalami |
23 | Malezya Grand Prix | Sepang |
24 | ? | ? |
Güney Afrika’nın harika pisti Kyalami’nin ve benim özel isteğim olan Sepang’ın takvime eklenmesini öneriyorum.
Peki burada adı geçmeyen ve eklenmesini hayal ettiğiniz pistler hangileri? Görüşlerinizi yorumlarda belirtirseniz, belki de unuttuğumuz bir pisti hatırlar ve üzerine konuşuruz.
Hatta daha da ileri gideyim: Daha önce hiçbir Formula 1 yarışına sahne olmamış, ancak takvimde görmek istediğiniz bir pist var mı?
Avustralya’yı sevmesem de açılış yarışı olarak yer edindi. Avustralya’da başlar, Brezilya’da biter F1. Tabi ortadoğu parayı basıp final yarışı bizde olsun deyince oynamalar oluyor. 20 yarış ideal. mart-kasım arasına yayılabilir rahatlıkla
O kitlede bile SPA ve Interlagos zirve yapmış 🙂 eh biz klasikçilerin tercihi bu yönde.
Farklı, ilginç pistlerden de Monza ve Monaco’u aldın mı tamamdır geri kalan alayı ortalama, bir birine benzer asfalt alanlar.
İstanbul park az miktar SPA hissi ve Interlagos ile Nurburgring’in benzer koşullusu olduğundan olmasa da olur. Zaten yapılması gibi varlığı da hayal. 🙂
Bakü rezalet bir yer benim için Valencia dahi ondan çok daha olumlu. Cadde pistlerinde Avustralya ve cadde pisti olmasa da dar alan koşullarını iyi sağlayan Kanada pistleri yeterlidir. Benim cadde pist tercihim ise F1’in yüzüne bakmadığı Macau’dur. Orada değil F1’le herhangi bir hafif şeyle dönmek bile mabad-ı muazzama ister… 🙂
Pist dediğin böyle olacak duvara, ağaca yapıştıracak adamı hiç değilse kolay dönemeyeceksin çoklarının yanında İstanbul Park ve Sepang koca kaçış alanlarıyla düşer listeden. Interlagos da hadi tehlikeli birkaç yeri var ve rakım zirvesi hasebiyle inişi çıkışıyla göze, ele gelir sürüşü zor, çizgiselliği oldukça garip bir pisttir zaten hep güzel yarışlara, dokunmayla uçan adamlara ve yükseliş gayretlerine sahne olmuştur. En muazzam yerlerinde de Gilles Villeneuve track gibi duvarı dip sayılır.
Twitci kitleye dünya güzel tabi 24-26 olsun muş 30 desen hee olsun 52 haftaya şurda ne kalmış gayret bile derler. Dünya bunlara güzel tabi. Geliyorlar 22-23 yaşına iş, güç yok sırtları pek karınları tok tabi…
Velhasıl bunlar için olan racing den de bir halt olmaz. 🙂 Sirk-ziyaretçi ilişkisi…
Son cümlelerine kesinlikle katılmıyorum abi. Bu işin ideali 18-20 yarıştır. Aralıkta biten sezon mu olur lan?
*katılıyorum olacak. 😀
Sayfayı refresh edip yorumlara bakarken dikkatimi çekti İlginçtir kaç defa sen düzeltmeden katılıyorum diye okudum cümleyi 🙂 meğer katılmıyorum yazmışsın. Altta yazınca farkettim ancak. Cümlenin başı, sonundan dolayı herhalde akıl mana birleştirme yapıyor 🙂 yada ariflik, müneccimlik, istari’lik gibi birşey var 😛
Albert Park’ı Yas Marina’ya tercih ederim. Ayrıca sezon ortadoğuda değil eskisi gibi Brezilya’da bitmeli. Kim niye seviyor bu saçma pisti anlamış değilim. Gece yarışı olmasa resmen çöp.
Singapur, Paul Richard zaten çöp onları direk at gitsin. Indianapolis güzel seçim ama gece yarışı olmalı. Bol aksiyon.
+Kyalami diyorum. 21-22 yarış en ideali.